İçeriğe geç

Nesnel görüş nedir ?

Nesnel Görüş Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden

Bazen günlük hayatımıza o kadar gömülürüz ki, etrafımızdaki pek çok şeyin farkına varamayız. Ama dikkatli bakarsak, sokakta, işyerinde ya da toplu taşımada karşılaştığımız durumlar, hepimize “Nesnel görüş nedir?” sorusunu yeniden sordurur. Nesnel görüş, her şeyden önce kişinin kendi önyargılarından, kişisel düşüncelerinden arınmış, tarafsız bir bakış açısını ifade eder. Peki, bu kavram toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından nasıl şekilleniyor? Gelin, sokaklarda gördüğümüz, gözlemlerimizden yola çıkarak bu soruyu ele alalım.

Nesnel Görüş ve Kişisel Yargılar

Nesnel görüş, genellikle “tarafsız” ve “belirli bir bakış açısının dışında” kalmayı amaçlar. Ancak bu, hiç de kolay bir şey değil. Çünkü her birey, yaşamış olduğu deneyimlerden, kültüründen, sosyal çevresinden ve aile yapısından etkilenir. Bu da demek oluyor ki, herkesin gözlemi ve değerlendirmesi, dolaylı yoldan kendi kişisel deneyimlerinden izler taşır. Ancak bu, tamamen yanlış bir şey değildir. Sosyal adalet ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi kavramlar söz konusu olduğunda, “nesnel” olmak, bazen en zorlayıcı olan şeydir.

Bir gün sabah işe gitmek için toplu taşıma aracına bindim. Önümdeki koltukta, başörtüsü takan bir kadın vardı ve yanında erkek bir yolcu oturuyordu. Kadın, yaşadığı gözle görülür rahatsızlıkla biraz daha daraldı. Kadının arkasındaki bir grup, ona bakıp sanki durumdan rahatsız olmuş gibi “onun orada ne işi var?” şeklinde bir bakışla birbirlerine fısıldadılar. Gözlemlerim bana, toplumsal cinsiyetin, kişinin sosyal çevresiyle olan ilişkisinin, ne kadar nesnel bir bakış açısının önüne geçebileceğini gösterdi.

Nesnel Görüş ve Toplumsal Cinsiyet

Toplumsal cinsiyet, bir kişinin toplum içinde nasıl bir rol üstlendiğiyle ilgili. Ancak bu roller bazen belirli kalıplara sıkışabiliyor. Mesela, bir kadının iş yerinde “sert” bir duruş sergileyip, ciddi bir iş ortamı yaratması toplumsal olarak “daha az kabul görebilir”ken, aynı davranışları bir erkek gösterdiğinde bu durum daha fazla onaylanabiliyor. Bu, toplumsal cinsiyetin nesnel bakış açısını ne kadar zorlayabileceğinin tipik bir örneğidir.

Bir arkadaşımın işyerinde yaşadığı bir olayı hatırlıyorum. Kadın bir yönetici olarak, projeyi çok verimli bir şekilde yürütüyor, fakat patronu ve bazı takım arkadaşları, zaman zaman onun liderlik tarzını “fazla sert” buluyorlardı. Oysa aynı tarzda bir erkek liderin karşımıza çıkması durumunda, ona “güçlü ve etkili” denebilecekken, kadın için “ağır” veya “baskıcı” gibi olumsuz bir izlenim yaratabiliyordu.

Bu örnek, nesnel bir bakış açısının ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Toplumun kolektif hafızasında, cinsiyetle ilgili kalıplaşmış düşünceler, insanların nesnel değerlendirmeler yapabilmesini engelliyor. Bu, çok açık bir şekilde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve çeşitliliğin önündeki engellerden biridir.

Nesnel Görüş ve Çeşitlilik

Çeşitlilik, toplumsal yapımızın her alanına yayılmıştır. Yaş, cinsiyet, etnik köken, fiziksel engeller, dil, din ve daha pek çok farklılık, insanların birbirleriyle nasıl etkileşime gireceğini şekillendirir. Ama bu çeşitliliğe rağmen, bazen çok tek tip düşüncelere sahip bir toplumda yaşadığımızı hissediyoruz. Bunu gözlemlemek bazen zor olsa da, sokaklarda, işyerlerinde, okulda, hatta sosyal medya platformlarında karşımıza çıkıyor.

Özellikle son yıllarda çeşitlilik konusunda daha fazla konuşulsa da, hala bazı gruplara yönelik önyargılar mevcut. Mesela, “farklı” gözüken birini gördüğümüzde ilk aklımıza gelen şey, o kişiyi ne kadar “bizden” kabul edebileceğimiz olabiliyor. Yani, nesnel bir bakış açısına sahip olmak, bazen önyargılarımızla yüzleşmeyi gerektiriyor.

Geçenlerde bir kafede, ellerinde bilgisayarlarıyla çalışan bir grup insanın yanına oturdum. İki kişi çok açık şekilde etnik olarak farklıydı, ama o gün kafede oturan insanlar daha çok kendi aralarındaki sohbeti yapıyorlardı. Bir an gözlerim bir kadına takıldı. Kadın, yemek yerken garsona olan nezaketini ve davranışlarını dikkatlice sergiliyordu. Ancak çevresindeki bir grup, kadının “kendi kimliğinden” farklı bir şekilde davranmasını “garip” buluyordu. Bu, çeşitlilik karşısında daha iyi bir nesnel bakış açısının, toplumsal yargıları nasıl kıracağını anlatan bir örnektir.

Nesnel Görüş ve Sosyal Adalet

Sosyal adalet, herkesin eşit haklara sahip olabilmesi için yapılması gereken bir düzenlemeyi ifade eder. Toplumsal cinsiyet eşitliği, ırksal ayrımcılığın engellenmesi ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi gibi konular, sosyal adaletin temel bileşenlerindendir. Nesnel bir bakış açısı ise bu konularda doğru ve eşit bir değerlendirme yapılmasını sağlar. Ancak, burada mesele şu: İnsanlar kendi konfor alanlarından çıktıklarında, ne kadar “nesnel” kalabilirler? Çevremdeki insanlar bazen sosyal adaletin gerekliliğinden bahsederken, bazen de bu adaletin sağlanabilmesi için gereken eylem gücünü sorguluyorlar. Hangi grup, gerçekten nesnel bir görüşü benimseyebilir?

Bir arkadaşımla sohbet ederken, sosyal adaletin gerekliliği üzerinde durduk. O, belirli grupların daha fazla hak talep etmesinin aslında “toplumun dengesini bozduğunu” savunuyordu. Ben de karşılık olarak, toplumdaki en büyük dengenin aslında eşitlik olduğuna inandığımı söyledim. Bu konuşma bana bir kez daha gösterdi ki, ne kadar nesnel olmak istesek de, her bakış açısı toplumsal gerçekliklerden etkileniyor.

Sonuç: Nesnel Bir Görüş Mümkün mü?

Nesnel görüşün ne kadar zor bir şey olduğunu anlatmaya çalıştım. Birçok faktör, toplumda var olan önyargıları ve kalıplaşmış düşünceleri şekillendiriyor. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi meselelerde gerçek anlamda nesnel bir bakış açısına sahip olmak, bazen toplumsal yapının bize dayattığı normlarla çelişiyor. Ancak yine de bu normları sorgulamak, insanları daha adil bir topluma doğru yönlendirebilir. Peki, gerçek anlamda nesnel bir bakış açısına sahip olmak mümkün mü, yoksa bu sadece idealist bir hayal mi?

Sonuçta, her birey ne kadar nesnel olmaya çalışsa da, kişisel algılar ve toplumdaki mevcut yapılar her zaman etkisini gösteriyor. Bu, belki de yapmamız gereken en büyük değişiklik: Nesnel bakış açısını oluştururken, her türlü önyargıyı ve normu sorgulamak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vd.casino