Hindistan Dini İnançları
Hindistan dini inançları birçok farklı oluşumları bir araya getirerek karmaşık bir dini geleneği oluşturur. Bu gelenek, Brahmanik Hindistan dini ile dini felsefeleri, Hindu ve Budist ekolleri, Jainizm, Sikhizm ve diğerlerini içerir.
Brahmanik Hindistan dini, Hindistan’ın eski dini geleneği olarak kabul edilir. İlk olarak M.Ö. 1500’den itibaren gelişti ve esas olarak Vedik metinler tarafından desteklenmektedir. Bu inanç, özgür irade, seçim ve sonuçların sorumluluğunu kabul eder. Aynı zamanda, Brahmanik Hindistan dini, insanın çevresindeki doğal dünyaya bağlılık ve doğru yaşam tarzının önemini vurgular.
Hinduizm, Brahmniksiz olarak kabul edilen başka bir dini gelenektir. Bu inanç, Brahmanik Hindistan diniye kıyasla daha modern veya yeni olarak kabul edilir. Bu inançta, insanların özgür iradesi vardır. Aynı zamanda, insanların doğal dünyayla bağlantısının korunması ve doğru yaşam tarzının önemi üzerinde durulmaktadır.
Budizm, Hindistan’daki diğer büyük bir dini gelenektir. Buddha, M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış bir filozoftur ve bu inancın kurucusudur. Budizm, insanların, ikinci dereceden kaynakların öğretilerine bağlı kalarak yaşamasını önerir. Budizm, insanların kendi hatalarını tanımlamalarını ve bu hataları düzeltmeleri için sorumluluk almalarını önerir.
Jainizm, çok eski bir dini gelenektir ve M.Ö. 5. yüzyılda ortaya çıkmıştır. İnanç insanların, yaşamlarının düzene sokulması için çaba göstermelerini ve kendilerini sınırlamalarını önerir. Jainizm, insana diğer canlılara karşı saygılı olmayı ve toplumsal sorumluluk almayı öneren bir inançtır.
Sikhizm de, Hindistan’daki diğer dini geleneklerden birisidir. Guru Nanak, 15. yüzyılda yaşamış bir filozoftur ve bu inancın kurucusudur. Sikhizm, insanların Tanrı’ya bağlılıklarını vurgular. Aynı zamanda, insanların diğer insanlarla barış içinde yaşamalarını, toplumsal adaleti desteklemeleri ve sevgiyle diğerlerine davranmalarını önerir.
Hindistan dini inançları, karmaşık bir dini geleneği oluşturur. İnançlar, insanların özgür iradelerini kabul etmesini, doğal dünyaya bağlılıklarını vurgulamalarını ve diğer insanlara sevgiyle davranmalarını önerir. Her inançta aynı zamanda, insanların kendi hatalarını tanımlamalarını ve bunları düzeltmeye çalışmalarını önerir.